AMERİKA

Amerika Birleşik Devletleri, elli eyalet ve bir federal bölgeden oluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Ülkenin çoğu, Kuzey Amerika’nın ortasında, Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu’nun arasında bulunmaktadır.

  • Başkent: Washington, DC
  • Telefon kodu: +1
  • Nüfus: 323,1 milyon
  • Asgari ücret: 7,25 USD /saat
  • Başkan: Donald Trump

Eyaletleri:

Alabama Alaska Arizona Arkansas California Colorado Connecticut Delaware Florida Georgia Hawaii Idaho Illinois Indiana Iowa Kansas Kentucky Louisiana Maine Maryland Massachusetts Michigan Minnesota Mississippi Missouri Montana Nebraska Nevada New Hampshire New Jersey New Mexico New York North Carolina North Dakota Ohio Oklahoma Oregon Pennsylvania Rhode Island South Carolina South Dakota Tennessee Texas Utah Vermont Virginia Washington West Virginia Wisconsin Wyoming

American Hükümeti’nin yapısı,amacı ve kuruluş formatı,17 Eylül 1787’de  Philadelphia’da toplanan Anayasa Kurultayı ABD anayasa taslağını hazırlamıştır.

Insan hakları,anayasanın ilk on maddesini oluşturur.Bireysek özgürlükleri anayasa güvencesi altına alırken,hükümetin bireysel haklar üzerindeki otoritesini kısıtlar.Toplamda 7 madde ve 27 yasadan oluşan anayasa 1789 ,2dan 1992’e kadar tasarı halinde varolup 1992’de onaylanmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri federe  bir yapıya sahiptir demek,içişlerinde bağımsız olan eyaletler,dış ilişkilerde merkezi yönetime bağlıdırlar.

Meclis,ifade ve basın özgürlüğünü,inanç özgürlüğünü kısıtlayıcı ya da insanların barışçıl bir tutum içerisinde,idari yönetimden rahatsızlıklarını ifade etmek için biraraya gelmelerini engelleyici hiçbir yasa çıkaramaz.

The Declaration Of Independence

Bağımsızlık bildirgesi yazarı ve Amerika’nın 3. Devlet başkanı,Thomas Jefferson (1743–1826)

Amerika Bağımsızlık Bildirgesi, 4 Temmuz 1776’da 13 Amerikan kolonisinin Büyük Britanya (İngiliz) Krallığından tüm bağlarını kopartıp bağımsızlıklarını ilan ettikleri belgedir

İnsanı ilgilendiren olayların akışı içinde, bir halkın kendini bir başka halka bağlayan siyasal bağları koparmak ve doğa kanunlarının ve Tanrı’nın ona dünya güçleri arasında bağışladığı ayrı eşit yeri almak gereğini duyduğu zaman, insanlığın fikirlerine duyduğu yerinde saygı, o halkı bu ayrılmaya zorlayan nedenleri açıklamakla yükümlü kılar.

Tüm insanların eşit yaratıldığını, Yaradanları tarafından kendilerine devredilemez hakların verildiğini ve bu hakların Yaşam, Özgürlük ve Mutluluğa erişme haklarının bulunduğu gerçeklerinin apaçık ortada olduğunu kabul ediyoruz. Bu hakları güvence altına almak amacıyla insanlar arasında adil güçlerini, yönetilenlerin onayından alan yönetimler kurulur. Herhangi bir yönetim biçimi bu hedefler için zararlı olmaya başladığında bu yönetimi değiştirmek ya da feshetmek ve güvenliklerini ve mutluluklarını etkilemesi kendilerine en muhtemel görünen bir şekilde güçlerini düzenleyerek ve yönetimin temelini, tür ilkelere dayandırarak yeni bir yönetim kurmak halkın hakkıdır. Aslında sağduyu, uzun bir geçmişi olan yönetimlerin sudan ve geçici nedenlerle değiştirilmemesini buyurur; bu nedenle, insanların durumlarını düzeltmek amacıyla alışılagelen yönetim biçimlerini değiştirmek yerine, kötülüklere katlanmaya daha meyilli oldukları tecrübeyle sabittir. Ancak sürekli aynı amacın peşinde uzun bir yolsuzluklar ve zorbalıklar silsilesi, halkı mutlak bir despotizme sürüklemek niyetini açığa vurursa, o zaman böyle bir yönetimi yıkmak ve gelecekteki güvenlikleri için yeni koruyucular seçmek, o halkın hakkı ve görevidir. İşte bu kolonilerin sabırla katlandıkları durum budur ve yine bu durum şu an onları eski yönetim biçimini değiştirmekten alıkoyan gerekliliktir. Büyük Britanya’nın şu anki kralının dönemi, hepsi bu devletler üzerinde mutlak bir zorbalık kurma amacıyla tekrarlanan zararların ve yağmaların dönemi olmuştur. Bunu kanıtlayabilmek için gerçeklerin dürüst dünyaya sunulması gerekmektedir.

Kamu refahı için en sağlıklı ve gerekli olana yasalara onay vermeyi reddetmiştir. Onayı alınana kadar yürütmeleri askıya alınmadığı sürece valilerin acil ve büyük öneme sahip yasaları çıkarmaları yasaklanmıştır. Yasalar askıda kaldığında ise yasalarla ilgilenmeyi tamamen göz ardı etmiştir. Kendileri için paha biçilemez ve sadece zorbalar için korkunç olan yasama gücünde temsil haklarından vazgeçmedikleri sürece, geniş halk kitlelerinin barınmalarına ilişkin pek çok yasayı çıkarmayı reddetmiştir.

Yasama kurumlarını, kendi fikirleriyle uzlaşmalarını sağlayana kadar tüketmek amacıyla, devlet arşivinin bulunduğu yerden uzak, alışılmadık ve uygunsuz yerlerde toplantıya çağırmıştır. İnsanların haklarına yaptığı saldırılara mert ve sert bir şekilde karşı durdukları için Temsilciler Meclisi’ni devamlı olarak dağıtmıştır. Söz konusu dağıtmaların ardından uzun bir zaman yeni temsilcilerin seçilmesini reddetmiştir, bu yüzden devlet dışardan gelebilecek bir saldırının ya da içerdeki sarsıntıların bütün tehlikelerine karşı savunmasız durumdayken yok etme gücü bulunmayan yasama gücü halka dönüşmüştür. Bu devletlerin nüfuzlarını engellemek için çabalamış ve bu amaçla yabancıların vatandaşlığı kabul yasasını engellemiş, göçleri teşvik etmek üzere hazırlanan yasaları geçirmeyi reddetmiş ve yani arazi tahsisi koşulları yaratmıştır.

Yargı gücü kurmak üzere hazırlanan yasalara onay vermeyi reddederek yargı idaresini engellemiştir. Yargıçların görev sürelerini, maaşlarının miktarını ve ödeme biçimini sadece kendi iradesine bağlı hale getirmiştir. Halkımıza saldırsınlar ve halkı tüketsinler diye sayısız makam oluşturulmuş ve buralara büyük memur kitleleri yollamıştır. Mevzuatımızın onayı olmadan barış zamanında aramızda daimi ordu bulundurmuştur. Askeriyeyi sivil güçten bağımsız ve üstün hale getirmeye çalışmıştır. Bizi anayasamıza yabancı ve yasalarımız tarafından tanınmayan bir yargı biçimine bağlı hale getirmek için, başkalarıyla işbirliği yapmış ve aşağıdaki sebeplerden dolayı sahte mevzuatlarının yasalarına onay vermiştir. Silahlı birlikleri aramızda konuşlandırmak, bu devletleri, halklarına karşı işleyecekleri olası cinayetler için özde yargılamalarla bir mahkeme ile cezadan korumak, dünyanın her yerinde yaptığımız ticareti kesmek, rızamız olmadan bize vergi yüklemek, bir çok işlemediğimiz suçlar yüzünden yargılanmak üzere deniz aşırı yerlere götürmek, sınır komşumuz bir idari bölgede özgür İngiliz hukuk sistemini kaldırmak, keyfi bir yönetim kurmak ve aynı, mutlak egemenliği bu kolonilere tanıtmak üzere bu yönetimi bir örnek ve uygun bir araç haline getirmek için bu yönetimin sınırlarını genişletmek, ayrıcalıklarımızı elimizden almak, en değerli yasalarımızı yürürlükten kaldırmak ve yönetim biçimimizi kökünden değiştirmek, yasama kurumumuzu askıya almak ve her türlü durumda bizim için yasa koyma gücünü elinde bulundurduğunu ilan etmek. Denizlerimizi talan etmiş, kıyılarımıza harap etmiş, kentlerimizi yakıp yıkmış ve halkımızın yaşamını mahvetmiştir.  Bu sırada, barbarlık zamanlarında yapılanlardan bile daha beter ve uygar bir ulusun liderlerine yakışmayan, gaddarlık ve zalimlik şartları altında zaten başlamış olan ölüm, yalnızlık ve zorbalık çalışmalarını tamamlamak üzere yabancı paralı askerlerden kurulu büyük orduları sevk etmiştir. Açık denizlerde esir tutulan kendi vatandaşlarımızın hepsi kendi ülkelerine silah doğrultmaları, kendi arkadaşlarını ve kardeşlerinin katil olmaları veya kendi elleriyle kendilerini öldürmeleri için zorlanmıştır. İç ayaklanmaları kışkırtmış ve sınır bölgelerinde oturan, bilinen savaş yöntemleri; bütün yaş, cinsiyet ya da hal gözetmeksizin herkesi yok etmek olan acımasız, Kızılderili vahşileri geliştirmeye çalışmıştır.

Bu baskıların her evresinde düzeltme yapılmasını en mütevazı şekilde talep ettik. Durmadan yinelediğimiz ricalarımızın karşılığı, durmadan uğradığımız kayıplar oldu. Karakteri her şekilde bir zorbayı tanımlayan eylemlerle kendini gösteren bir prens, özgür halkın hükümdarı olmak için uygun değildir. Britanyalı kardeşlerimizden de bir şey istemiyoruz. Mevzuatlarının üzerimizde izin verilemez bir yargı gücü kurma girişimleri konusunda onları zaman zaman uyardık. Buraya hangi koşullar altında göç edip yerleştiğimizi onlara anımsattık. Doğal adalet ve yüce gönüllerine seslendik, akrabalık bağlarımıza dayanarak, kaçınılmaz olarak bağlantımızı ve haberleşmemizi kesecek bu yağmaları reddetmeleri rica ettik. Fakat onlar da adaletin ve kan bağımızın feryatlarına kulaklarını tıkadılar. Bu yüzden, sırf gereklilikte, ayrılığımızı ilan etmek ve bütün insanlığı gördüğümüz gibi onları da savaşta düşman, barışta dost olarak gördüğümüzü bildirmek zorundayız. Bu, yüzden bu genel kongrede toplanan, Amerika birleşik devletlerinin temsilcileri olarak, dürüst niyetlerimizle dünyanın yüce hâkimine başvurarak bu kolonilerin iyi insanları adına onların verdiği yetkiyle birleşik kolonilerin özgür ve bağımsız devletler olduklarını; Britanya krallığına karşı her türlü bağımlılıklarının sona erdiğini; bu kolonilerle büyük Britanya devleti arasındaki her türlü siyasal ilişkinin sona erdirildiğini ve sona erdirilmesi gerektiğini, özgür ve bağımsız devletler olarak savaş açmak, barış ilan etmek, ittifaklar kurmak, ticaret, düzenlemek ve diğer tüm bağımsız devletlerin gerçekleştirme hakkına sahip oldukları bütün eylemleri gerçekleştirebileceklerini ve sayıların hepsini yapmaya hakları olduğunu resmi bir şekilde ilan eder ve yayımlarız. İlahi takdirin korumasına dayanarak işbu bildirgenin korunması için karşılıklı olarak yaşamımız, servetimiz ve kutsal onurumuz adına ant içeriz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.